30 Eylül 2010 Perşembe

Sanat: Tırtıl çalışması (Art: Carterpillar colage)

Geçenlerde pazardan aldığımız fasulyelerin içinden bir misafir çıkmıştı. Bir tırtıl. Günlerce onu besledik ama ne yazık ki kaybettik. Malzemelerde hazır olunca tırtıl çalışması yaptık. Tırtılımız yeşil üzerine sarı benekli.


 
 

29 Eylül 2010 Çarşamba

Hafıza oyunu (Memory game)

Renklerin altında ne olduğunu hatırlamaya ve bilmeye çalıştığı bu oyunumuzda bazen ben bazende Melis oyuncu oluyoruz.

Matematik: Sayma, (Math: counting)

Evde hazırladığım 5'e kadar olan sayma kartlarına dairelere göre bilye yerleştirmesini istedim. Kendiside en çok benim çizdiğim rakamların üzerinden tekrar geçerek çizgi çalışması yapmayı tercih etti.

Tramplen keyfi


Bazen oynayacak hiçbir şey bulamadığında en çok eğlendiği oyun tramplen oluyor. Aslında arada kalbim fırlayacak gibi oluyor ama zıplamak gibi eğlenceliside yok sanırım.

27 Eylül 2010 Pazartesi

Sanat: Kedi ve yapraklar (Art: cat and leaves)

Aslında yapması gereken kediye benzeyen resmi aslan yapmaktı. Yani yelelrini yapraklardan yapacaktık.
Balkondaydık ve yan komşu Melis'in aktivitesini görüpte konsantrasyon dağılınca farklı bir hayvan oldu. Sonuçtada kedi yaptık. Ama olsun tamamen kendi fikriyle yaratıldı. Ben sadece hayvanın resmini çizdim.

Önce yaprakları kesti, sonra boyadı ve yapıştırdı. Hayal gücü işte :)

Pratik hayat: Elmalı turta (Practical life: Apple pie)

Mevsimlerden sonbahar olunca Melisin en sevdiği meyveleden olan elmayla ilgili bir aktivite yapmaya karar vermiştik. Bir haftadır sözüm vardı. Ama dar zamanda yapmak istemiyordum hem keyfini çıkarsın hemde anne rahat rahat dağılan ortalığı temizlesin diye:)

Pişirmek olunca konu Melis gerçektende kendinden geçiyor. Sanırım ileride çok iyi bir aşçı olacak. Nasılmı karar verdim. Son resme bakarsanız anlarsınız. Yenmezmi o turta?


Ve voila:
Dediğim kadar var sanırım : )

Duyusal: Bilye aktarma (Sensorial: Marble spooning)

Bilyelerle oynamayı çok seven Melis için farklı bir aktivite daha yaptık.  Bu aktivitemizi canı sıkıldıkça kendisi bile yapmaya başladı. Konsantsayon açısındanda önemli bir aktivite.

25 Eylül 2010 Cumartesi

Duyusal:Bilye oyunu (Marbel game)

Bugün hava güneşliydi. Öğlen babamız gelemediği için anne kız yalnızdık. Sarıyere indik ve oyun parkında 5 yıl boyunca sürekli duracağını öğrendiğimiz gökkuşağı parkına gittik. Atlı karınca, dönmedolap ve salıncağa bindikten sonra dondurma yedik ve eve döndük.

Eve gelince Melis'e söz verdiğim bir oyun vardı. Kaç gündür oynayalım dedikçe başka işlere dalıp unutuyorduk. Bilye yolu...

Bu fikri aşağıdaki linkten aldım.
http://servingpinklemonade.blogspot.com/2010/03/marble-run.html

Aslında babamız bunu daha zekice yapardı sanırım ama buda fena olmadı. Bu aktivitemizi gerçekleştirmemize destek olan Pelin teyzemize bilyeleri hediye ettiği için buradan tekrar teşekkür ederiz. Gerçektende çok eğlendi. Babasından söz aldı. Dönünce mutlaka birlikte oynayacaklarmış...



Daha sonra yıkılan bilye yolumuzu farklı şekilde değerledirdik. Mesela bir salıncak:)

24 Eylül 2010 Cuma

Pratik hayat: Sosisli makarna (Practical life: Macoroni with sausage)

Dün Melis'in canı sosisli makarna istemiş. Aşçı hanım iş başındayken bende fotoğrafını çektim. Herşeyini kendisi yaptı (pişirme hariç tabi). Çok lezzetliydi ellerine sağlık Melis'cim.

23 Eylül 2010 Perşembe

Montessorigoldmine blogunda tanıtıldık (Montessorigoldmine)

Geçenlerde bir blog sahibinden Melisin limonata aktivitesiyle ilgili bir yorum aldım. Bayan Jo bana blogumuzun tanıtılacağını söyledi. Ve bugün sitemiz montessorri fikrine dayalı olarak uygulamalar yapan blogların tanıtıldığı  linkte http://themontessorigoldmine.blogspot.com/ yayınlandı.

İlginizi çekebileceğini düşünüyorum ve sizi farklı bloglara yönlendireceğini.

Our blog is shared at the Montessorri goldmine blog where the Montessori bloggers are introduced. Please follow the link below
http://themontessorigoldmine.blogspot.com/

Duyusal: Akvaryum düzenleme (Sensorial: Aquarium)

Turkuazoo ziyaretimiz sonrasında aldığımız balıklarla akvaryum yarattık. Tabiki başka materyalleride kullanmayı ihmal etmedik. Deniz kabukları ve Melis'in kendi kendine akıl ettiği Dora Mermaid legolarından bir kısmı. Düzenlerken balıklar hazineler dalgıç ve deniz kabuklarının nasıl yerleştirilmesi gerektiği üzerine bayağı bir yorum yaptı.
Biraz karışık olunca Meliscim bu balıklar bu kadar karışık yerde yaşayabilirlermi? diye sordum.Cevap: Ben balık olsaydım yaşardım. Ben balık olsaydım keşke burada yaşardım dedi.
Suyla oynamak suyun içinde kalmak  yani balık olmak..... Herkesin farklı hayalleri vardır ne denir?

20 Eylül 2010 Pazartesi

Matematik: Şekiller ve renkler (Math: Shapes and colours)

Şekiller; kare, daire, yamuk, altıgen ve üçgen
Renkler: Sarı, kırmızı, mavi, yeşil
Bütün hepsini rengine ve şekline uygun olarak yerleştirdi. Yerleştirikende renk ve şeklin adını belirterek. Arada göremedikleri oldu tabi. Onlarıda Nerde bu mavi kare diye diye uzun uzun aradı.
Ve sonunda da tabiki oyun...
Bu aktivitemizi My Delicious Ambiguity sitesindeki My idea boxtaki tema şekiller olduğu için yaptık ve oradada yayınladık.

19 Eylül 2010 Pazar

Sanat: Kuş çalışması (Art: Bird colage)

Daha önce topladığımız çam yapraklarından kuş yaptık.
Kuşu ben kestim. Yeşil olsun istedi. Çünkü artık bir kuşumuz var. Adıda fıstık. Kuş resmi bulamayınca hadi git fıstığı incelede öyle yapıştır yaprakları deyince soluğu fıstığın yanında aldı. Onu inceledikten sonrada kaldığı yerden devam etti. Göz olarak üzüm kullandık. Birde ona dal yaptık.



Sinema: Tinkerbell

Nerden duydu nerden gördü nerden okudu bilmiyorum. Ama takip ettiğini biliyorum. Tinkerbell'in sinemada filminin başlayacağını biliyorduk.Bize en yakın Cevahir'de oynuyormuş. Düştük cevahir avm yollarına. Önce oyun kısmında epey bir eğlendi. Tabiki oyun bahçesinde bir çocuğu haşat etmesi haricinde.

Sonrada alışveriş yaptık anne-kız.

Sinemada dakka 5 idi sıkıldım diye söylenmeye başladı. Yarıda hadi anne bitti gidelim. Dondurma istiyorum Çişim geldi. Hadi gidelim. Mısırımı yeme diye bayağı bir söylendi. Ama gene sonuna kadar izledik. Dondurmasınıda yedi sonunda tabiki.

Filmmi bence güzeldi. Çocuk filmlerini de özlemişim. Örneğin siz kelebekleri hiç perilerin boyadığını biliyormuydunuz?

Sanat: Kirpi çalışması (Art: Hedgehog colage)

Güneşli bir gündü bugün. Anne kız önce parka gittik. Sonra kumlara bulandıktan sonra eve geldik. Balkonda yazın son muhteşem tatlı domatesleriyle spagetti keyfi yaptık. Ve sonra yorgunluktan anne kız sarılarak (uzun zamandır özlediğimiz) uyuduk. Miskinlikle geçen bir gün.
Ama tabiki ufak bir kestirmeydi benimki. Çünkü kışa hazırlık çalışmalarım tam gaz devam ediyor. Fasulye, börülce, kırmızı biber, domates, şuruplar derken bayağı yoğun bir dönemden geçtim.

Neyse gelelim prensesime... Prensesim güzel bir uykudan sona annecim kirpi yapmayacakmıyız deyince hatırladım. Parktan dönerken çam ağaçlarından dökülen iğneli yaprakları toplamıştık. Ve blueberry-yabanmersinine benzer meyveleri kopardık dallarından. 


Ben kestim o yapıştırdı tasarım tamamen ona ait anlayacağınız.  










Daha sonra yandan görünüşlü bir kirpi çalıştık.




17 Eylül 2010 Cuma

Uyku alışkanılığı (sleeping habits)

Melis son 2 haftadır artık kendisi yatıyor. Yıllardır sevgili komşum Ayşegül hanım bana alıştır alıştır diye söylenmişti. Ama kıyamamıştım. Araya hastalığıda girince gene kıyamadım. Sürekli geceleri uyanıp kontrol edip yatmak, onu kaybedeceğimi sanıp ona sarılarak uyumak, onu koklamak ve en sonuncusuda eşimin yokluğundan dolayı ona daha da bağlanmam hem beni ona hemde onu bana daha da bağladı. Ama artik zamanı gelmişti. İlh günler onun için çok zordu. Ağlayarak geçen 3 geceden sonra en sonunda çaresiz kabul etti. Artik odasında arkadaşının(arkadaşım Korhan'ın hediyesi) hediyesi müzikli ayıcıkla uykuya dalıyor. Tabiki uyku ritüelimiz devam ediyor. Önce diş fırçalama, tuvalet ve kitap okuma ve hikaye anlatma....

Artık geceleri uyanıp koklayamıyorum elimi üstüne atıp ona sarılıp uyuyamıyorum ama biliyorumki odasında. Ve benim bebeğim artik onunda deyimiyle abla oluyor...oldu bile...

 

Pratik hayat: Limonata (Practical life: Lemonade)




Uzun zamandır yapamadığımız limonatamızı sonunda yapabildik.
Önce limonları Melis yıkadı, ben kestim ve Melis limonları meyve sıkacağında sıktı. Karıştırdı ve içti.....





















15 Eylül 2010 Çarşamba

Pratik hayat: Bulaşıkları yıkıyorum (Practical life)

Melis ve annesi mutfakta ve telefon çalar.

Melis telefonu getirirmisin?
Hayır anneciğim getirmem
Neden?
Çünkü çok meşgulüm.

Tezgahta duran bulaşıkları yıkamakta ve makinaya koymaya hazırlanmaktadır çünkü.
Bu arada telefon çalmaya devam eder. Çünkü anne önce fotoğraf makinasına erişmek için koşar.



Eşleştirme: Bingo (Matching)

Kartları eşleştirme oyunumuz: Lottino


Her bir ana kart farklı bir gruba aittir; yemek, salon, banyo, oyuncak....
Kartlarından arasından seçilerek ilgili karta yerleştirilir.

14 Eylül 2010 Salı

Sanat: Marshmallowla şekiller (Art with marshmallows)

Marshmallow ve kürdanla neler mi yaratılır?

Tren, hayvanlar, çiçek bir çocuğun hayal dünyasındaki herşey...




Ve annesinin hayal dünyası:


Dün kızım bu çalışma sırasında annesinin mimar olduğunu öğrendi. Sen mimarmısın? Hayır ben mimarım dedi. Büyüyünce mimar olucam dedi.

13 Eylül 2010 Pazartesi

En iyi arkadaşımla parkta (Social life)

Egeyle parktan dönerken kamyon yarışı yapıyorlardı ve kamyonlar devrildi....
(Soldaki Ege sağdaki Melis)

Belgrad ormanı ve kuşlar (Belgrad forest and feeding birds)

Geçenlerde havaların soğuması nedeniyle kuşların göç edeceği ile ilgili bilgilenince anne aç kalmasınlar onlara yem verelim dedi. Babamızı zor ikna ettik ama sonunda gidebildik. Orman o gün gerçektende soğuktu. Ama keyifliydi. Biz babayla çay içip bayram tatlılarımızı yerken Melis'te yoğun bir şekilde kuşların karnını doyurmak için yem hazırlamakla meşguldü. Sonrada babasıyla birlikte yemleri ağaçlara astılar. Ama kuşların yemi yemesini görmek mümkün olmadı. O yüzden bir tanesinide evimizin önündeki bir ağaca astık.

Ne diyim çocuk olmak güzel şey ...