28 Ocak 2011 Cuma

Sağlıklı bir kahvaltı tabağı (A healthy breakfast plate)


Konumuz kahvaltı ve sağlıklı beslenme. Kahvaltıda donut, yulaf ezmesi, yumurta, süt, portakal, muz, kestane var. Bunlardan hangisinin sağlıklı olduğuna Melis karar verdi. Donut'ı seçmedi :) Kestaneyi seçti çünkü babamız Bursa'dan kestane reçeli getirmişti :) Yabancı bir kaynaktan aldığımız için peynir ve zeytin olmamasıda karar vermemizi biraz zorlaştırdı. Ama genede başarılı seçimler olduğunu düşünüyorum. Tabağı sonrada amcasına ikram etti. Bunun benzerinide akşam yemeği için yaptık. Oradada tabağa koyması için brokoli, spagetti, salata, taco, süt pasta vardı. Ensağlıklı yiyecek ne diye sorduğumuzda Brokoli dedi. Nekadar çok tekraralıyorsak artık... Genede fena değildi pastaya uzun uzun baktı ama tabağa koymadı...

Yemek pişirme: Çikolata yapımı (Cooking: Making chocolate)







Baba kız çikolatayı akşam akşam üşenmediler, erittiler fındıkları kırıp karıştırdılar, fotoğrafladılar banada al makinayıda bloga koy dediler. Eeee bende bana düşeni yaptım. Dün yedim çikolatanızdan ellerinize sağlık. Bitter olması ayrı bir lezzet katmış doğrusu.... Bu arada çikolataya mickey mouse şekli vermeye çalışmışlar :)

Sanat: Kukla çalışması (Art: puppet activity)


Kuklaları boyadı. Boyarken tam olarak ne olacağını anlamadığı için sanırım kuruyana kadar sabredemedi ve yarım bıraktı. Ertesi gün kesti ve yapıştırdı. Birlikte Kral ve prenses temalı bir kukla tiyatrosu yaptık. Kısa sürdü. Neden mi? Kuklalar oynatırken yırtıldı da ondan :)

İpe makarna dizme (Practical life: threading pasta)




Makarnaları boyadı, kuruttu(o sırada konsantrasyonu dağıldı yarım bıraktı) ve ertesi gün ipe dizdi. İpe dizmek için benim denetimimde iğne kullandı. Sonrada kolye yapıp boynuna astık. Tabiki kısa bir süreliğine sadece fotoğrafa poz verene kadar. 

27 Ocak 2011 Perşembe

Mısır patlattık (Popcorn)

Babamızla birlikte babaannemizde mısr patlatma heyecanını yaşadık. İlk defa yaptığı için mısırların çıkışını keyifle seyretti. Resimdende aldığı keyfi farketmişsinizdir :)
 Daha sonrada birlikte bulaşık makinasını boşalttık. Hatta eşleştirme yöntemi kullanarak dağınık olan dolabıda topladık (topladı :)) taki babaannemiz telaşla düşersin diyene kadar.

26 Ocak 2011 Çarşamba

Melis'in Kitaplığı

Blogların bir çoğunda çocuklarının kitaplarından derledikleri resimleri ve içerikleri okuyorum. Bu kadar detaya giremem sanırım. Ama kitaplığımızı fotoğraflayabilirim diye düşündüm. Melis 20 günlükken başladım kitap okumaya. Gülmeyin gerçekten:) Bakıcımız vardı 6 aylıken mecburen Melis'i ona bırakmıştım. Her defasında onu gün içinde kitap okumasını söylemiştim. Onu kovduğum günden bir gün önce ses kaydı yapmıştım. Arkadaşına çocuğa kitap okuduğunu ama çocuğun ilgilenmediğini sağa sola baktığını profesör sanki edalarıyla beni anlattığını hatırlıyorum. Bende doğal olarak kovmuştum. Çünkü ona göre televizyon izletmek daha kolay bir seçenekti. Bakıcılar zaten televizyon bakıcı olarak bakıyorlar çocuklara. Bazen duyordum annelerden. Bizim bakıcımız çok iyi. Veya şunun bakıcısı varya ütü yapıyor, evi temizliyor bir kapta yemek yapıyor... Vay be ne anneymiş derdim. Ben hep aman ilgilen kitap oku, parmak boyası yaptır, oyuncaklarını dönüşümlü olarak ver dediğimi hatırlıyorum. Üstelikte ilk başladığında tek istediğimin yangın bile çıksa evde arkanı dönmeden çocuğu al kaç olduğunu hatırlıyorum.

Rahmetli babam kitap okumayı çok severdi. Melis'e kitaplar okurdu. Bana kızımı böylesine bir kitap kurdu yapmamdan çok hoşlandığını söylerdi. İşte böyle böyle kitaplarımız biriktide birikti. Dönüşümlü olarak konumuza göre kitaplarımızı okuyoruz. Dönem dönem favorilerimiz değişiyor. Ama mutluyuz çünkü kitaplardan çok şey öğreniyoruz. Şu sıralar favorilerimiz ise Tübitak kitaplığı üstelik 7-8 yaş olanlar...

Buda kitaplığımızdan bir görünüm.  

Dekorasyon fikirleri (Decoration ideas)

Odamızın küçük olmasından dolayı sürekli yeni düzenlemeler içindeyiz. Son olarak Ikeadan aldığımız perde teli ile sergileme ipi hazırladık. Babamız bu konuda gene üretkenliğini kullandı. Bizde çalışmalarımızı artık dosyaya kaldırana kadar ipte sergiliyoruz.

Pratik hayat: Tamirci Melis (Practical life: Handy Melis)

Babasıyla haftasonu yoğunlaştırılmış tamir aktivitesi vardı. Sanırım el becerisini geliştirince babaya pek fırsat kalmadı. Evde tornavida'yı almak için yoğun bir kavga vardı.

Dün,bugün,yarın (Yesterday, today, tomorrow)


Bu materyali kendim bizzat hazırladım. Bu yüzden dahada bir heyecanla koydum Melis'in önüne. Oda en çok annenin evde olduğu günleri işaretlemeyi sevdi :)

Yemek pişirme (Cooking)

Haftasonu yemek yapma serüvenimizi fotoğraflamadan geçemedim. Mantarları kendi elleriyle yıkadı ve ocağın başında bizzat pişmelerini bekledi. Kendi yapınca dahada lezzetli oldu ki tabağını komple bitirdi.

25 Ocak 2011 Salı

Kuaföre gittim

Cumartesi günü çok yoğun bir gündü. Dedem rahatsızlandığı için hastaneye ziyaretine gittik ve o ziyaret onu son görüşüm oldu. Ne yazıkki dedemi de kaybettik. Onuda ne yazıkki sadece son gün yoğun bakımda nefes almaya çalışırkenki haliyle hatırlıcam tıpkı babamı yoğun bakımda gözünden yaşlar süzülürken hatırladığım gibi....

Melise söz vermiştim saçı artık gözünün önüne geliuordu. Sevgili Metin abime götürdüm saçını kestirmek için nede olsa güvenilir birisi olmalıydı. Allah'tan boştu hemen saçını kesti. Hayatında uyuyan birinin saçını kesmemiş buda bir ilk oldu sanırım. Heyecanla oturduğu koltukta bizim ufaklık uyuyakaldı. Bizde babasıyla birkaç foto çektik. Hatırası kalsın ve mizah olsun diye :)


Bu son fotodaki buklesi rahmetli büyükbabamızın çok hoşuna giderdi. O yüzden bukleyi sadece kısalttık kaybetmemek için anılarımızı...

19 Ocak 2011 Çarşamba

Sanat: Penguen (Art: Penguin)

Dün zaptedilemeyen bir enerjiye sahip kızımı yatıştırmak için kullandığım bu aktivite bizi 30 dakika kadar oyalayabildi. Ama penguenin son halini teknik sorunlardan dolayı resimleyemedim. Daha sonra mutalak eklerim.

17 Ocak 2011 Pazartesi

Dil: C Harfi (Language:Letter C)

Kış temalı harflerle yaptığı boyama çalışması...

Sanat: Ay ve yıldızlar (Art: Moon and stars)




Bir kreşin etkinliklerinden esinlendiğmiz bu çalışmamızda önce ben ayı çizdim. Kurabiye kalıbından yıldız çizdim. Meliste aynı şekilde yıldız çizdi. Ve folyo kağıtlar ve suluboyayla renkendirdik çalışmamızı.


13 Ocak 2011 Perşembe

Kek pişirdim 2 (Cooking Cake 2 )

Babaannemizden Melisi almak iyice zorlaşmaya başladı. Biz anneler işten çıkar çıkmaz çocuğumuzla birlikte olmak yemek hazırlamak birlikte yemek sohbet etmek aktivite yapmak birlikte kitap okumak hikayeler uydurmak masayı toplamak ortalığı toplamak çamaşır yıkamak gibi bütün sorumlulukları kabullenirken babalar sabahları çocuğu giydirmek evden çıkarıp arabaya koyup babaanne veya anneanneye götürmek ve almaya nasıl erinebiliyorlar? Düşünüyorum ama halen sebebini çözemedim. Kıyafetlerine kadar hazırlamamız bekleniyor saçına takacağı toka veya ogün oynayacağı ekstra bir oyuncağın alınması .....bile bekleniyor. Bu kadar sorumluluk bazen çocuğuyla sadece ben babanın bana saygılı ol veya sözümü dinle veya seni döverim gibi sözlerle yapılan iletişime dönüşünce ise bir anne için dayanılmaz hale gelebiliyor.

Bazen o dakika evi terkedesim gelsede çocuğum için hep katlanıyorum. Geçenlerde Deli anne'nin blogunda bir yazı okumuştum oda benzer konulardan bahsediyordu. Çekip gitmek çözüm olsaydı babamın gidişiyle hayattaki bütün sorunlar çözülürdü heralde. Ama öyle olmuyor çekip gitsen bile sorunlar geride kalanlara kalıyor ki ben bunu en iyi yaşayan kişiyim.

Neyse işte Allah biz annelere içimize anne olma heyecanını soktuğu andan itibaren sanırım sabrı ve anne olmanın verdiği o muhteşem diğer duygularıda vermesinden dolayı biz babalara göre daha duyarlı ve sabırlı olabiliyoruz. Tabi bu arada bir babanın çocuğuna ayırdığı kaliteli zamanda bunda bir etken olabailir. Onlar için hayat açısı sadece para kazanmak çalışmak olduğu için çocuğumla erkenden evde olup zaman geçirmeğe çalışmak onu daha iyi anlayıp her yanlış hareketinde "Yeter be" "Bıktım" "yaramazsın" "söz dinlemiyorsun" gibi tanımlarla çocuğunu incitmemeye çalışmayı bilemiyorlar. Dövmek ise bazen en iyi çözümleri oluyor. Ben rahmetli ababmdan çok dayak yemiştim. Abimde aynı şekilde. Bir keresinde (bunu babamda hiç unutmazdı) beni duvara yapıştırmıştı. Babamla sinirlendiğinde iletişim kurmamız gibi bir durum asla olamıyordu. Babamdan bana kalan en büyük mirasta sinir oldu sanırım. Ama Melis'e karşı asla. Bu kadar savunmasız bir çocuğa asla. 


Neyse Melis'i akşam almaktan açıldı konu biraz dolu olduğum için sanırım çok uzattım. Yolda giderken ne yemek yapalım dedim. Havuçlu kek istiyorum dedi. Tabiki eve gittik birşeyler atıştırdık ve keke giriştik. Ellerine sağlık Meliscim gerçekten çok güzel olmuş. İşyerindeki dayıların ve ablalarında çok beğendiler.

Pratik hayat: temizlik (Practical life: cleaning)

Rıfkı(kaplumbağamız) açır diye Melise yem vermesi gerktiğini hatırlattım nasıl oldu bilmiyorum ama bir anda bütün yemler halının üstüne saçıldı. Melis tepkimi ölçmek için bana baktı. Kızmadım:) Şaşırdı tabi. Gülümsedim hadi bakalım temizlik vakti prenses dedim ve eline faraş ve süpürgeyi verdim. Ben kötü bir annemiyim? Ama buna pratik hayat eğitimi diyorlar montesorride :)

12 Ocak 2011 Çarşamba

Sanat: Kuş (Art: Bird)


Nazlı Bahar Melis'in kuzeni. Geçen gün yaptığı aktivitesinden bir örnekte Melis'e göndermiş. Dün kuşunu yaptık. Biraz hızlı bir çalışma oldu. Aslında kuşu renklendirseydik belki daha renkli bir kuş olabilirdi :)

11 Ocak 2011 Salı

Dil: Hareket kartları (Language: Alphabet Movement cards)

Hareket kartlarının türkçesi montesorri grubunda yayınlanınca bizde kızımla hemen denedik. Eğlencelimiydi? Evet Sırayla yapmadık ama belirtim :). Kartları sırayla çektik birlikte yaptık farklı benzeşimlerde kullandığımız oldu. Örneğin ağacın sallanması gibi. Ama 2 kart beceremedi bizimki. Olsun dedim zamanla oda olacak. Islık çalmak ve parmak şıklatmak.


Hareketlerin ingilizce kartlarına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. http://thehometeacher.wikispaces.com/file/view/Body%20-%20exercise%20abc.pdf

Bir haftasonu ve sinemada film keyfi


Melis'le uzun zamandır anne-kız gezisi yapamamıştık. Karmakarışık filminin reklamını görünce ne dersin gidelimmi dedim? Yüzündeki tebessümü size görseydiniz onu o an sinemaya götürmek için jet bile kiralardınız sanırım. Neyse ben jet kiralamadım sadece arabayı aldık :) Anne kız gezmenin en güzel yanı ne biliyormusunuz herşeye 2 kişi karar vermek. Belkide bu bizim 1 senedir süren özgürlüğümüzün kısıtlanmasındandır. Neyse işte film çok eğlenceliydi. Yan salonda Eyvah eyvah 2 oynuyordu. Ama iddia ediyorum biz daha çok eğlendik. Ama bu filmleri biraz dahamı kısaltmalılar acaba? Arayı zor getiriyoruz vallaha. Aradan sonrada sonuna zor konsantre oluyoruz. 20+20 olmazmi? Ne bilim işte. Yada mısır patlağının ortalama yenme süresi nedir? Sorular sanırım böyle uzar gider. Sinemadan sonra ilginç olanda şu; her zaman filmle ilgili hatıra birşey almak yerine markete gidip alışveriş yapmayı tercih ettiğini söyledi. Sanırım bu eve gitme süresini uzatmak içindi!!

Haftasonunun sözü ise şuydu:
Telefon anneye uzatılır
"anne müdürün arıyor sorsana Melis gelebilirmiymiş" idi.  

7 Ocak 2011 Cuma

Fen. iskelet ve vücumuz kitabı (Science: Sceleton and our body book)



Önce Melisle vücudumuz kitabını inceledik ve iskelet yapbozuyla iskeleti oluşturduk. İskeletin her parçasınıda vücumuzun neresine geldiğini tartıştık. Sonrada tek tek iskeletle resim çektirdik:)

Gezi: Melis annesiyle işyerinde

Bugün bazı olumsuzluklardan dolayı işyerine birlikte geldik kızımla. Melis için çok güzel bir gün oldu. Kahvaltı yaptık yemek yedik biraz çalıştık biraz oynadık.Ve biz toplantıdayken Pelin ablamızla çok güzel şeyler yapmışlar. Resmini çekemeden edemedik.

6 Ocak 2011 Perşembe

Düşevi kitapevi

Göktürk'te bir kitapçı olduğunu duymuştuk. Bu aralar babamız yoğun çalıştığı için akşamları kızımla keyifli saatler geçiriyoruz. Bugünde kitapçıya gidelim dedik. İşbankasının hemen yanında. İçeri girdik her yer kitap. Önceleri kirtaplara bakan Melis oyun bölümünü görünce kitap bakmaktan vazgeçti. Melissa and doug oyuncaklarının masada durduğunu görünce o oynarken bende kitapları inceledim. Ama okadar çok kitap vardıki arasında kayboldum. Kitapları çoğunlukla internetten seçtiğim için bana kitap seçmek zor geldi. Ama aklımda uzay üzerine bir kitap edinmek vardı. Ben onu beğendim parasını ödeddim derken Melis halen oynuyor. Hadi hadi derken tam çıkıyorduk ki Melis orta raflarda duran Sağ elim Sol elim kitabını keşfetti. Kitabın resmini daha sonradan ekleyeceğim. Akşam yatarken dahi sağ ve sol elimiz kitabını okuduk. Atölye çalışmalarıda yapılıyormuş. Aslında Senem hanımın birde blogu varmış. Ama fazla vakit bulamadığı için yazamıyormuş. 4 yaş üstü için fen temalı ücretsiz deneme dersi yapılacakmış bu haftasonu. Bilgi almak isteyenler müracaat Düşevi kitapevi. Senem hanıma blogumdan bahsettim ve ona blogumdan duyurabileceğimi söyledim.
http://dusevikitapevi.blogspot.com/
Bir de Facebook sayfası varmış: Düşevi Kitapevi

4 Ocak 2011 Salı

Fen: Atıkları ayrıştırma oyunu ( Science: Identifying Waste materials)

Hava haftasonu çok güzeldi. Birlikte yürüyüş yaptık kızımla. Çok hoşuna gitti. İki yeni oyuncak aldık. Birisini büyükbabası aldı :( (Melis öyle biliyor) Play mobil'in doktor ve arabasını aldık. Kurgu oyunlarımızın vazgeçilmez parçası oldu. Çantası, makasları, enjektörü ....herşeyi var içinde. Bütün hafta sonumuz onunla renklendi.

Birde yeni bir oyun aldık. Onuda babamızla birlikte hediye ettik. Oyunun amacı atıkları doğru ayrıştırmak üzerine. Atıkları kutuların yanındaki resimlere bakarak, renklerine göre veya hangi kutuya ait olduğunu bilerek ayrıştırıyor. Aslında erken yaşta çevre bilinci vermek için güzel bir oyun. A birde biz büyükler şu çöpleri ayrıştırarak atabilsek. Aslında İstaç birkaç pilot uygulama başlatmıştı ama bizim oralara hangi zamanda ulaşır bilemem.     

Sanat: Renkli pirinçlerle çiçek çalışması( Art: Flower with colured rices)

Daha önce bahsettiğim (http://melisligunler.blogspot.com/2010/12/sanat-renkli-pirincler-art-coloured.html )
renkli pirinçlerle çiçek yaratma çalışmamızı yaptık bile. Yeşilini hazırlamaya üşenince anne, yaprakları yeşil mercimekten hazırlandı. Sonunu getiremedik çünkü sıkıldı küçük hanım.