Aslında melisin doğumundan beri bir blog açmayı hep düşündüm. Ama iş hayatı ev hayatı derken hep erteledim. Ve bugün düşündümde neden açmıyorum? Kızımla neler paylaştığımızı, duygularımızı, başa çıkamadıklarımızı neden paylaşmıyorum. Hem belkide ona güzel bir hatıra kalır.
Bugün bu düşünceyle yola çıktım. Ama genede halen nasıl bu son üç yılı anlatacağıma karar veremedim. Yazıyla dile getirmenin biraz daha kolay olacağına karar verdim.
Kızım 1 yaşına geldiğinden hayatımın hep kolaylaşacağını ve hayatın pespembe olduğunu düşündüm. Sonra 1.5 yaşına geldiğinde bir anda kara bulutlarla tanıştım. Kızım 1 ay boyunca hastanede yattı ve lösemi mi yoksa kalıtsal mı derken otoimmün nötropeni(vücudun kendi kendine nötrofil denen beyaz kan hücrelerini yok etmesi) teşhisi konuldu. İşte bizim sağlık serüvenimiz böylece başlamış oldu. Zor günlerdi... Dile getirmesi bile çok zor olan günlerdi...
Bakıcıyı işten çıkardıktan sonra ve evdeki valizimizi hazırladıktan sonra annemlere taşındık... Nedenmi? Çünkü çocuğum çok steril ortamda hastalık kapmadan yaşamalıydı. Ve bunu bir bakıcıyla sağlamamız olanaksızdı. Evde maske takarak ve sürekli ateşini ölçerek, Amerika'dan ilaç getirtmeye çalışarak, hastanelerin acil kapısını aşındırarak uzun bir 6 ay (6 yıla bedel) geçirdik.
Bu dönemde eşim doktorasını yapıyordu. Doktorayı uzmanlığı üzerindemi yoksa melisin hastalığının tedavisi yurtdışındaki olanaklar orda uygulanan yöntemler üzerine mi yapıyordu?
Tedaviler hiç bir sonuç vermedi ne yazıkki. Birgün bir arkadaşım bana dünyalar iyisi bir doktordan bahsetti. Ticari amaç gütmeyen, çocuğun hastalığı üzerine odaklı dünyadaki uygulamalardan bir haber. Tedavilerin hepsini kestik. Kortizon kullanırken çektiğimiz video kayıtlarını görmek bile istemiyorum.
Kan değerlerinde halen bir düzelme yok. Ama doktorumuz bize hep ümit veriyor sabredin düzelecek...
Sabrediyoruz ve allaha şükrediyoruz. Ama hastalıkla mücadele ederken kızımın son 1.5 yılını yaşayamadım.
Kreşe gidemiyoruz bu yüzden evde anneannemiz ve büyükbabamız bazende babaannemiz tarafından bakılyoruz. İyiki varlar bu zor zamanlarımızda destek oldular. Evde vakit geçirdiğimiz için farklı aktiviteler yaparak yaşıtlarına benzer büyüsün diye çırpınıyorum.
Şimdilik bu kadar sanırım çok uzun bir başlangıç oldu...
3 yorum:
merhaba NilAy;
bu başlangıç, çok uzun gibi değil ama çok gecikmiş gibi :)
klişeleşmiş sözlerin doğruluğu var çoğu zaman...
paylaşılan zorlukların azalacağı, mutluluklarınsa artacağı klişesinde olduğu gibi ;)
Paylaşılacak duygularının mutluluklar olması ve ansızın Rabbimin yavrunuzla olan imtihanınızı neşeyle sonlandırması dileklerimle hoşgeldin.
sevgilerimle...
esma
İyi niyetin ve duaların için teşekkür ederiz. Dediğin gibi bir sınavdan geçiyoruz. İnşallah neşeyle sonlanan bir sınav olur.
Yorum Gönder