Blogların bir çoğunda çocuklarının kitaplarından derledikleri resimleri ve içerikleri okuyorum. Bu kadar detaya giremem sanırım. Ama kitaplığımızı fotoğraflayabilirim diye düşündüm. Melis 20 günlükken başladım kitap okumaya. Gülmeyin gerçekten:) Bakıcımız vardı 6 aylıken mecburen Melis'i ona bırakmıştım. Her defasında onu gün içinde kitap okumasını söylemiştim. Onu kovduğum günden bir gün önce ses kaydı yapmıştım. Arkadaşına çocuğa kitap okuduğunu ama çocuğun ilgilenmediğini sağa sola baktığını profesör sanki edalarıyla beni anlattığını hatırlıyorum. Bende doğal olarak kovmuştum. Çünkü ona göre televizyon izletmek daha kolay bir seçenekti. Bakıcılar zaten televizyon bakıcı olarak bakıyorlar çocuklara. Bazen duyordum annelerden. Bizim bakıcımız çok iyi. Veya şunun bakıcısı varya ütü yapıyor, evi temizliyor bir kapta yemek yapıyor... Vay be ne anneymiş derdim. Ben hep aman ilgilen kitap oku, parmak boyası yaptır, oyuncaklarını dönüşümlü olarak ver dediğimi hatırlıyorum. Üstelikte ilk başladığında tek istediğimin yangın bile çıksa evde arkanı dönmeden çocuğu al kaç olduğunu hatırlıyorum.
Rahmetli babam kitap okumayı çok severdi. Melis'e kitaplar okurdu. Bana kızımı böylesine bir kitap kurdu yapmamdan çok hoşlandığını söylerdi. İşte böyle böyle kitaplarımız biriktide birikti. Dönüşümlü olarak konumuza göre kitaplarımızı okuyoruz. Dönem dönem favorilerimiz değişiyor. Ama mutluyuz çünkü kitaplardan çok şey öğreniyoruz. Şu sıralar favorilerimiz ise Tübitak kitaplığı üstelik 7-8 yaş olanlar...
Buda kitaplığımızdan bir görünüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder